20 Eylül 2025 Cumartesi

2025 Interfresh Eurasia Fuar Açılış-Yılmaz Parlar

  

Türkiye’nin İhracat Vizyonuna İzmir’den Güçlü Bir Katkı

Tarım ve Gıdanın Kalbi İzmir’de Attı

 Türkiye’nin ihracat vizyonuna yön veren Türkiye’nin tarımsal gücünü dünyaya taşıyan ve her yıl sektörüne 200–250 milyon dolar katkı sağlayan Interfresh Eurasia 2025, İzmir’de görkemli bir açılışla, bu yıl altıncı kez kapılarını açtı.

İzmir’in ev sahipliğinde düzenlenen fuar, yalnızca bir ticaret buluşması değil, aynı zamanda tarım ve gıda sektörünün geleceğini şekillendiren uluslararası bir platform olarak öne çıktı.

Katılımcıların yoğun ilgisi, yabancı alım heyetlerinin yüksek sayısı ve fuarın profesyonel organizasyonuyla Interfresh Eurasia, yine beklentileri fazlasıyla karşıladı. Bu tablo, Türkiye’nin ihracat vizyonu açısından fuarın ne kadar kritik bir rol üstlendiğini bir kez daha ortaya koydu.

Kusursuz organizasyon, konaklama ve ulaşım hizmetlerindeki yüksek standart, fuarı adeta bir dünya markası haline getirdi. Katılımcılar yalnızca yeni iş birlikleri kurmakla kalmadı; gala gecesinde hem yorgunluklarını attı hem de unutulmaz bir sosyal buluşmaya imza attı.

Eski Ege Tv spikerlerinden Ayşegül Koç’un Sunuculuğu üstlendiği 18-20 Eylül 2025 tarihleri arasında İzmir Fuar Merkezinde gerçekleşen Interfresh Eurasia 2025 fuarda ki; Açılış konuşmaları birbirinden değerli olarak birikimli mesajlar verdi

Bay Fuar Murat Özer

Fuara imzasını atan isim, hiç kuşkusuz AntExpo A.Ş. Genel Müdürü Murat Özer oldu. Katılımcılar arasında “Bay Fuar” olarak anılan Özer, titiz organizasyonuyla yine farkını ortaya koydu.

Murat Özer’den Stratejik Mesajlar

Organizasyonu gerçekleştiren AntExpo A.Ş. Genel Müdürü Murat Özer, yaşanan küresel zorluklara rağmen fuara yoğun katılım sağlandığını belirtti:

“Sektörün zirai don olaylarıyla sarsıldığı, ihracatçıların maliyet baskısı altında olduğu bir dönemdeyiz. Buna rağmen 70’in üzerinde ülkeden, aralarında zincir market temsilcilerinin de bulunduğu 1050 kişilik alım heyetini ağırlıyoruz. Katılım sayımız %10, yabancı alım heyeti sayımız %20 arttı. Amacımız, Türkiye ihracatına daha güçlü katkılar sunmak” dedi.

Özer, fuarın 2026’da da aynı tarihlerde İzmir’de devam edeceğini açıkladı.

Uluslararası Katılımın Güçlü Vurgusu

İzmir’in her zaman bir deniz şehri olarak KKTC’ye benzer özellikleri vardır

İnterfresh Eurasia Fuarı’nın Partner Ülkesi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Interfresh Eurasia Fuarı’nın açılışına gönderdiği video mesajı gönderdi;

 “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin narenciye ürünleri ve diğer tarım ürünlerinin pazarlanmasını önemsiyorum. Anavatan Türkiye’de çeşitli sektörlerin büyümesinde ve tanıtımında, dünyayla bağlantılarının güçlenmesinde böylesi önemli organizasyonlar, KKTC’nin de bir bakıma tanıtılması ve uluslararası bağlantılar kurması bakımından fevkalade önemli olduğunu sizlerle paylaşırken Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine her zaman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine sahip çıktıkları, KKTC’nin içinde bulunduğu koşullarda bizlerinde dünya pazarlarına açılabilmesi için yaptığınız katkıları önemsediğimi bir kez daha belirtip hepinize yürekten teşekkür etmek istiyorum.

İzmir’in her zaman bir deniz şehri olarak KKTC’ye benzer özellikleri vardır. Dolayısıyla İzmirle bağlantılarımızı artırmak istiyoruz. Gerek Ercan Havalimanı gerekse diğer yollarla İzmirle bağlarımızın artması ticaret, kültür, sanat her türlü faaliyetlerle aramızdaki münabetlerin artması önemli. Ama böylesi önemli bir fuarda KKTC’nin kurum ve kuruluşlarının yer alması fevkalade önemli ve kıymetlidir. KKTC Ekonomi Bakanımız Olgun Amcaoğlu, Kıbrıs Türk Ticaret Odası ve Kıbrıs Türk Sanayi Odası gibi kuruluşlarımızın, bizleri orada farklı sektörlerde temsil eden iş insanlarının çabalarını kutluyorum.”

Rakamlarla Büyük Başarı

Fuara bu yıl 70’in üzerinde ülkeden 1050 kişilik alım heyeti katıldı. Açılışta konuşan İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, Türkiye’nin küresel ticaretten aldığı payın %1,07’ye yükseldiğini, tarım ürünleri ihracatında ise dünya genelinde %1,5’lik paya ulaştığını açıkladı.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Türkiye’nin yıllık 61 milyon ton yaş meyve sebze üretimi gerçekleştirdiğini ve ihracatının 6 milyar doları aştığını vurguladı. “Yaşanan doğal afetlere ve maliyet artışlarına rağmen Ege Bölgesi olarak ihracat rakamlarımızı koruyoruz” dedi.

Ege’nin Katkısı ve İhracatın Gücü

Uçak konuşmasında şunları ekledi:
“Çiftçilerimiz alın teriyle üretiyor, ihracatçımız büyük emeklerle dünya pazarına taşıyor. Böylece ülkemize yılda 6 milyar dolardan fazla döviz kazandırılıyor. Sadece Ege Bölgesi, ürünleri ve modern tesisleriyle 1,3 milyar dolar katkı sağlıyor. Hep birlikte Türk tarımını kalkındırmak için çalışıyoruz.”

Ege Bölgesi’nin 2024 ihracatının 43 milyar doları aştığını vurgulayan Uçak, İzmir’in mermer ve gelinlik fuarları gibi marka olmuş fuarlarına tarım alanında yeni bir yıldız eklediklerini söyledi.

Türkiye’nin Dayanıklı Ekonomisi

Kılıçkaya konuşmasında, küresel krizlere rağmen Türkiye’nin dimdik ayakta olduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı:

Türkiye ekonomisi 20 çeyrektir kesintisiz büyüyor. 2025’in ikinci çeyreğinde büyüme %4,8’e ulaştı. 2024 ihracatı 261,8 milyar dolara yükseldi. 2025’in ilk 8 ayında ihracat, %4,3 artışla 178 milyar dolar oldu.Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2002’de 3,7 milyar dolarken 2024’te 32,6 milyar dolara çıktı.

“Türkiye güvenilir ve sürdürülebilir bir gıda tedarikçisi olarak dünyada öne çıkıyor. Bu sağlam temel, 21. yüzyılın başarı hikâyesini yazmamızı sağlıyor” dedi.

Siyasetten Destek Mesajları

AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, Ege’den çıkan ürünlerin dünya sofralarına yolculuğunu anlattı. Kiraz ihracatının 55 milyon dolara ulaştığını, turşu ihracatının ise 320 milyon dolarla zirvede olduğunu belirtti. Ayrıca tarıma dayalı organize sanayi bölgelerinin Türk tarımını geleceğe taşıyacağını vurguladı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise fuarı, Ege’nin yükselen yıldızı olarak tanımladı: “İzmir, uluslararası ticarette büyük rakamlarla öne çıkan bir şehir. Interfresh Eurasia, gıda ve tarım sektörünün ayakta kalmasına katkı sağlayan çok değerli bir fuar. Bu yıl 70’in üzerinde ülkenin alım heyetiyle geldiğini görmek bizleri gururlandırdı.”

KKTC Ekonomi Bakanı Olgun Amcaoğlu

Partner ülke KKTC’nin Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, “Yüreğimiz Türkiye için çarpıyor” diyerek fuarın iki ülke arasındaki bağları güçlendirdiğini söyledi

Irak Bakanı Maruf’tan Tarihi Mesajlar

Fuarın açılışında en dikkat çeken konuşmayı ise Irak Kürdistan Bölgesi Bakanı Aydın Maruf yaptı. Maruf’un sözleri salonda uzun süre alkış aldı:

“Her şeyden önce, bu anlamlı fuarın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Türkiye Cumhuriyeti bizim için hiçbir zaman sadece bir komşu olmamıştır; adeta vatanımızın bir parçası gibidir. Ticaret, kültür, eğitim ve insani bağlarımız her geçen gün güçleniyor. Türkiye güçlü olduğunda, yalnızca kendi halkı değil; Irak, Ortadoğu ve tüm bölge güçleniyor. Bu fuar, ilişkilerimizin ne denli sağlam olduğunun en büyük göstergesidir. Bugün burada üreticiden ihracatçıya kadar herkes, kardeşlik bağlarımızı daha da pekiştiriyor. Eminim ki Interfresh Eurasia, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda barış ve refah adına da önemli bir kapı açacaktır.”

Maruf’un bu samimi ve stratejik mesajları, fuarın yalnızca ticari değil, diplomatik boyutunu da öne çıkardı.

Fuar Değil, Bir Ekosistem

Interfresh Eurasia 2025, bir fuardan çok daha fazlası olduğunu kanıtladı. Tarım üreticilerinden ihracatçılara, kadın kooperatiflerinden uluslararası alım heyetlerine kadar geniş bir kesimi buluşturan etkinlik, Türkiye’nin tarım ve gıda sektöründe küresel ölçekteki iddiasını güçlendirdi.

Bu yılki başarı, İzmir’in “fuarlar kenti” unvanını daha da pekiştirirken; Interfresh Eurasia’nın gelecekte yalnızca ticaret değil, diplomasi ve kültürel iş birliklerinde de rol üstleneceğinin göstergesi oldu.

Gala ile Sosyal Buluşma

Fuarın iş dünyasına katkıları kadar sosyal yönü de büyük ilgi gördü. Düzenlenen gala gecesinde katılımcılar günün yorgunluğunu attı hem de yeni iş bağlantılarını sosyal atmosferde pekiştirdi.

İzmir’den Dünyaya

Interfresh Eurasia 2025, yalnızca bir fuar değil; Türkiye’nin tarım ve gıda ihracatında vizyonunu ortaya koyan uluslararası bir platform oldu. İzmir’in fuarlar kenti kimliği, bu organizasyonla bir kez daha tescillendi.

İzmir Konak Çankaya'da bulunan, 80 odalı 160 yatak kapasiteli yüzme havuzu spa center fitness centeri olan Konakladığımız 4 yıldızlı İzmir Ontur Otelde, misafirperver, güleryüzlü On büro müdürü Yetkin Başkurt, rezervasyon sorumlusu Tuğba Atıcı ve shift leader Fatma Kahraman tarafından kusursuz turizm hizmetleriyle karşılandık. İzmir’in yalnızca fuar değil, aynı zamanda turizmde de fark yaratan yüzünü görmek, Interfresh Eurasia’nın ne denli çok yönlü bir değer olduğunu bir kez daha kanıtladı.

yilmazparlar@yahoo.com

16 Eylül 2025 Salı

Feed the Future Ödülleri Jüri Toplantısı Gerçekleşti-Yılmaz Parlar

  Gıda, Tarım ve Gastronomide Geleceğe Güvenle


Türkiye’nin gıda ve tarım sektöründe güvenilirliğin, inovasyonun ve sürdürülebilirliğin desteklendiği bir organizasyona tanıklık etmek hem umut verici hem de gurur verici.

Feed the Future Ödülleri, sadece bir yarışma değil; gelecek nesillere bırakacağımız mirasın en somut adımlarından biridir.

Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Güvenilir Ürün Platformu tarafından düzenlenen Feed the Future Ödülleri Jüri Bilgilendirme Toplantısı, 15 Eylül 2025 Pazartesi günü Danışma Kurulu Başkanı Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı’nın sahibi olduğu SBS Bilimsel-BEE’O Propolis Fabrikası’nda gerçekleştirildi.

Toplantının moderatörlüğünü Güvenilir Ürün Platformu Başkan Yardımcısı ve Koordinatörü Elif Attepe üstlendi. Hibrit olarak düzenlenen buluşmaya Platform Başkanı Celal Toprak çevrimiçi bağlanarak sürece dair değerlendirmelerde bulundu.

Feed the Future Ödülleri Neden Önemli?

Gıda, tarım ve gastronomi sektörlerinde start-up’ları, inovasyonu ve sürdürülebilirliği desteklemeyi amaçlayan Feed the Future Yarışması, bu yıl 4. kez düzenleniyor.

Bu ödüller, ürün güvenliği konusunda başarılı çalışmalarıyla tüketici sağlığına katkı sağlayan, sürdürülebilir üretim yapan, inovatif fikirleri hayata geçiren kişi, firma ve kuruluşlara veriliyor. Toplam 34 farklı kategoride başvuru kabul ediliyor ve değerlendirme süreci alanında uzman 120 jüri üyesi tarafından yürütülüyor.

Jüri Toplantısında Öne Çıkan Mesajlar

Toplantıda, yarışmaya yapılan başvuruların önemine değinilerek jüri üyelerine büyük bir sorumluluk düştüğü vurgulandı.

Platform Başkanı Celal Toprak, jüri üyelerine seslenerek:

“Sizlerin değerlendirmeleri ile seçilecek bu isimler, kendilerini, ürünlerini ve çalışmalarını tanıtma fırsatı bulacaklar. Üreticilerimize verdiğiniz destek için teşekkür ediyor ve her biriniz adına Balıkesir’de diktiğimiz fidanların sertifikalarını paylaşıyoruz. Güzel bir etkinliğe birlikte imza atacağımız için mutlu ve gururluyuz.” dedi.

Katılım Ücretsiz, Kapılar Herkese Açık

Feed the Future Ödülleri’ne yurtiçindeki gıda ve tarım üreticileri, tedarikçileri, hizmet sağlayıcıları ile tüketiciler bile ürün önerisiyle başvurabiliyor.
Üstelik başvuru için herhangi bir ücret talep edilmiyor.

Kazananlar, Feed the Future logosunu bir yıl boyunca ambalaj ve tanıtımlarında kullanma hakkına sahip olacak. Ayrıca ürün ve projeleri Feed the Future Kitapçığıguvenilirurunplatformu.com.tr ve feedfuture.com.tr üzerinden duyurularak yurt içi ve yurt dışındaki fuarlarda tanıtılacak.

120 Uzmandan Oluşan Dev Jüri

Değerlendirmeler; akademisyenler, STK temsilcileri, basın mensupları, sektör profesyonelleri ve tüketici bakış açısıyla yapılacak.
Jüri üyeleri, sürdürülebilirlik, inovasyon, atık yönetimi ve ürünün üstün özellikleri gibi kriterleri dikkate alarak 0-5 puanlama sistemi üzerinden değerlendirme yapacak.

Takvim İşliyor

Başvuruların jüriye gönderimi sonrası, değerlendirilmiş formların 19 Eylül 2025 tarihine kadar yarışma sekreteryasına teslim edilmesi gerekiyor.

Feed the Future Ödülleri, sadece gıda ve tarımda başarıyı değil; tüketici güvenini, çevresel duyarlılığı ve yenilikçi bakış açısını ödüllendiren bir organizasyon. Bu anlamda, hem üreticiye hem tüketiciye büyük fayda sağlayan, ülkemizin gıda güvenliği yolculuğuna değer katan eşsiz bir platform olmayı sürdürüyor.

Bugün burada gördüğümüz şey aslında bir yarışmadan çok daha fazlası. Bu ödüller, geleceğe atılan güçlü bir imza. Gıda ve tarımın güvenilirliğe dayalı sürdürülebilirliği için, her bir üreticinin katkısının ödüllendirilmesi çok kıymetli. Benim için Feed the Future, sadece ödül değil; güvenilir yarınların sembolüdür.

yilmazparlar@yahoo.com

4 Eylül 2025 Perşembe

DMW ve Dünya Çapında Tarihi Adımlar-Yılmaz Parlar

  

DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği’nden Dünya Çapında Tarihi Adımlar

İş İnsanı Halil Sert’in Vizyoner Liderliğiyle Yeni Bir Dönem Başlıyor

Dünya diplomasisinin kalbinin attığı en önemli kuruluşlardan biri olan DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, Prof. Giinther Meinel başkanlığında insanlığın geleceğini şekillendirecek dev projelere imza atmaya devam ediyor.

 Bu büyük vizyonun en güçlü temsilcilerinden biri ise, uluslararası arenada itibarı ve girişimleriyle dikkat çeken, Başkan Yardımcısı İş İnsanı Halil Sert.

Geçtiğimiz günlerde DMW İstanbul Ofisi’nde Halil Sert’i ziyaret ederek yeni projelerini dinleme fırsatı buldum. Söylemeliyim ki, dinlediklerim yalnızca Türkiye için değil, tüm insanlık için umut verici adımlar.

İnsanlık İçin Tarihi Proje, BM Engelliler Merkezi İstanbul’da

DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, yalnızca barışı değil, toplumsal eşitliği de önceliklendiren çalışmalara imza atıyor.
Engelli bireylerin topluma tam anlamıyla katılabilmesi için yürütülen kapsamlı çalışmaların sonucunda, İstanbul Boğazı’nda Birleşmiş Milletler Engelliler Merkezi kurulması kararlaştırıldı.

Bu tarihi adım, Senatör Serkan Bayram’ın öncülüğünde ve DMW’nin güçlü desteğiyle hayata geçiriliyor. Merkez, BM Kadın ve BM Çocuk kuruluşlarının yanında yer alacak ve İstanbul’u engelli bireyler için küresel bir diplomasi merkezi haline getirecek.

Bu dev vizyon, hiç kuşkusuz Halil Sert gibi duyarlı, vizyoner ve çalışkan liderlerin katkısıyla somutlaşıyor.

Londra’da Barış Kongresi, DMW’nin Gücü Dünyaya İlham Oldu

14 Şubat 2025’te Londra’da düzenlenen Barış Kongresi, uluslararası diplomaside bir dönüm noktası oldu.
DMW’nin girişimiyle hayata geçirilen kongreye, dünyanın dört bir yanından siyasetçiler, akademisyenler, diplomatlar ve barış aktivistleri katıldı.

Konferansta, Başkan Yardımcısı Halil Sert’in vizyoner katkıları öne çıktı. Silahsızlanma, barışın güçlendirilmesi, çatışmaların önlenmesi ve uluslararası kurumların etkinliği konularında yaptığı değerlendirmeler, katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü.

İngiliz hükümetinin tam destek verdiği kongre, sadece Avrupa için değil, tüm dünya için yeni bir barış manifestosu olarak tarihe geçti.

Halil Sert, Diplomasinin ve İnsanlığın Yükselen Sesi

Görüşmemde Halil Sert’in yalnızca bir iş insanı değil, aynı zamanda küresel vizyona sahip bir barış elçisi olduğunu bir kez daha gördüm.
Onun stratejik bakış açısı, diplomasiye kattığı yenilikçi çözümler ve insan odaklı yaklaşımı, DMW’nin uluslararası alanda gücünü artırıyor.

Bugün İstanbul’dan Londra’ya, Kıbrıs’tan New York’a uzanan bu büyük diplomatik ağ, Halil Sert gibi liderlerin özverili çalışmalarıyla dünyaya ilham veriyor.

Bir gazeteci olarak söylemek zorundayım;

DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, dünya barışı ve insanlık onuru için bugün tarihe altın harflerle yazılacak bir mücadele veriyor. Ve bu mücadelenin ön saflarında yer alan Başkan Yardımcısı İş İnsanı Halil Sert, hem ülkemiz hem de dünya için gurur kaynağıdır.

İstanbul’u küresel diplomasi merkezi haline getirme hedefi, Londra’da barış için yükseltilen güçlü çağrı ve engelli bireyler için açılan yeni bir kapı...

Tüm bunlar, vizyoner liderlerin dünyayı nasıl değiştirebileceğinin en güzel kanıtıdır.

Teşekkürler DMW, Teşekkürler Halil Sert.

yilmazparlar@yahoo.com

17 Ağustos 2025 Pazar

2025 Muay Thai Süper Lig Finali-Yılmaz Parlar

Muay Thai Süper Lig Finali 2025

Sağlıklı Nesiller İçin Ringde Büyük Mücadele

Spor sadece bir rekabet değil, aynı zamanda bir yaşam biçimidir. Özellikle gençler için spor; kötü alışkanlıklardan uzak, sağlıklı ve disiplinli bir hayatın kapılarını aralar.

Yeşilay’ın öncülüğünde düzenlenen bu özel organizasyon, Muay Thai’nin yalnızca ringde değil, hayatta da ne kadar güçlü bir duruş sergilediğini bir kez daha gösterdi.

Yeşilay’dan Bağımlılıkla Mücadeleye Spor Yoluyla Güçlü Mesaj

Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Muay Thai Süper Lig Finali, İstanbul’un tarihi Sepetçiler Kasrı’nda görkemli bir atmosferde düzenlendi. “Bağımsız Gelecek Sağlıklı Nesiller” ve “Yüzleşmeden İyileşme Olmaz” sloganlarıyla gerçekleşen organizasyonda 14 sporcu şampiyonluk için kıyasıya mücadele etti.

Şampiyonlar Milli Takım’a Katıldı

Toplam 7 final karşılaşmasında ringe çıkan sporculardan erkeklerde Cihan Doğu, Utku Mete Yağcı, Sercan Koç, kadınlarda ise Ece Kayış, Hatice Öksüz, Elif Keskin ve Selver Aktürk şampiyonluk kemerini kazanarak Türkiye Muay Thai Millî Takımı’na katılmaya hak kazandı. Bu başarıyla birlikte ülkemizi Avrupa Muay Thai Şampiyonası’nda temsil edecekler.

Spor ve Bağımlılıkla Mücadele

Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, yaptığı açıklamada sporun bağımlılıklardan uzak kalmada kilit rol oynadığını vurguladı:
 “Bağımlılıklarla mücadelenin en etkili yollarından biri spordur. Gençlerimizi sağlıklı yaşama teşvik eden her proje, geleceğimiz için büyük bir yatırımdır.”

Yeşilay Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Hasan Siret Albayrak ise düzenli fiziksel aktivitenin bireye disiplin, ruha sağlık kattığını, zararlı alışkanlıklara karşı en güçlü kalkandan biri olduğunu ifade etti.

Muay Thai Nedir? Öğretici Bir Bakış

Muay Thai, kökeni Tayland’a dayanan ve “Sekiz Uzanım Sanatı” olarak bilinen bir dövüş sporudur. Yumruk, tekme, diz ve dirsek darbelerinin bir arada kullanıldığı bu spor;

Bedensel dayanıklılığıZihinsel disipliniRefleks ve özgüveni geliştiren güçlü bir savunma sanatıdır.

Düzenli antrenmanlarla Muay Thai, gençlere sadece ringde değil, günlük hayatta da sabır, özgüven ve odaklanma kazandırır. Bu yönüyle spor, bağımlılıklara karşı bir “kalkan” görevi görür.

Muay Thai ile Sağlıklı Gelecek

Yeşilay’ın bu örnek iş birliği, sporun sadece fiziksel bir aktivite olmadığını, aynı zamanda toplumsal dönüşümün bir aracı olduğunu bir kez daha kanıtladı. Ringde ter döken sporcular, gençlere “zararlı alışkanlıklara karşı dimdik durmanın” en güçlü örneğini sundu.

Bu organizasyonda sadece şampiyonlar değil, aynı zamanda sağlıklı yaşamın savunucuları da kazanmış oldu. Sporun ışığıyla büyüyen her genç, geleceğin bağımsız ve güçlü Türkiye’sine atılmış bir adımdır.

Muay Thai’nin Yükselen Yıldızlardan Ece Kayış ile Müsabaka öncesi kısa söyleşi,

“Ringde Sadece Rakibime Değil, Zararlı Alışkanlıklara da Meydan Okuyorum”

Yeşilay’ın ev sahipliğinde gerçekleşen Muay Thai Süper Lig Finali, genç şampiyonların sadece spor alanında değil, aynı zamanda sağlıklı bir gelecek için de verdikleri mesajlarla damga vurdu. O isimlerden biri de Ece Kayış oldu.

Kazandığı mücadele ile hem milli takıma seçilen hem de izleyenlere ilham veren Kayış, ring dışında da bağımlılıklara karşı güçlü bir duruş sergiliyor.

 “Muay Thai bana disiplin, özgüven ve direnç kazandırdı”

Muay Thai’ye başlama hikâyeniz nasıl oldu?
Ece Kayış: “Çocukluğumdan beri dövüş sporlarına ilgim vardı. Muay Thai’ye başladığımda aslında sadece bir spor yapmayı düşünüyordum ama kısa sürede bunun bir yaşam biçimi olduğunu gördüm. Ringde kazandığım özgüven, hayatımın her alanına yansıdı.”

 “Gençlere çağrım, Spor, bağımlılıklara karşı en güçlü kalkanınız olsun”

Sporun bağımlılıkla mücadeledeki rolünü nasıl görüyorsunuz?
Ece Kayış “Bence spor, bağımlılıklardan uzak kalmak için en güçlü yol. Antrenmanlar hem zihinsel hem fiziksel açıdan çok şey kazandırıyor. Spor yaparken zararlı alışkanlıklara zaten yer kalmıyor. Gençlere çağrım: Sporun içinde olun, hayatınız değişsin.”

 “Milli formayı giymek gurur ve sorumluluk”

Türkiye’yi Avrupa Muay Thai Şampiyonası’nda temsil etmek sizin için ne ifade ediyor?
Ece Kayış “Milli takımda yer almak çok büyük bir gurur. Ülkemi uluslararası arenada temsil etmek, beni hem daha disiplinli çalışmaya hem de örnek bir sporcu olmaya yöneltiyor. Hedefim sadece şampiyonluk değil, aynı zamanda gençlere ilham olmak.”

Ece Kayış gibi genç sporcular, sadece başarılarıyla değil, duruşlarıyla da örnek oluyorlar. Onların mücadelesi, bir milletin bağımlılıklardan uzak, güçlü ve sağlıklı bir geleceğe doğru yürüyüşüdür. Spor, geleceğe atılan en sağlam adımlardan biridir.

yilmazparlar@yahoo.com

6 Ağustos 2025 Çarşamba

TABA-AmCham Stratejik İmza Töreni-Yılmaz Parlar

  

Stratejik İmza Töreniyle Güçlenen Bağlar

TABA-AmCham (Türk Amerikan İşadamları Derneği), 5 Ağustos 2025 Salı günü İstanbul Bahçeköy Life Park’ta düzenlediği “Üyeler Arası Network Buluşması ve Stratejik İş Birliği İmza Töreni” ile yine farkını ortaya koydu.

Etkinlik, Türkiye’nin küresel ticaretteki yükselen rolünü pekiştiren iş birlikleri, vizyoner konuşmalar ve önemli protokollere sahne oldu.

İş dünyasının önde gelen temsilcileri, sivil toplum liderleri, büyükelçiler ve yatırımcılar bu güçlü organizasyonda bir araya gelirken, Türkiye ile ABD arasında ekonomik ve kültürel köprülerin yeniden ve daha sağlam bir şekilde inşa edildiği mesajı verildi.

Katılımcılar için, Böylesine güçlü, vizyoner ve birliktelik duygusuyla dolu bir etkinlikte bulunmak, hem mesleki hem de insani açıdan umut vericiydi.

Türkiye’nin dünya ile kurduğu köprülerin sadece ekonomiyle değil, kültürle, vizyonla ve insanlık değerleriyle de örüldüğünü bir kez daha görüldü.

Süleyman Ecevit Sanlı Liderliğinde Vizyon Şahlandı

TABA-AmCham Başkanı Süleyman Ecevit Sanlı, konuşmasında hem Türkiye'nin küresel ekonomik sistemdeki potansiyeline dikkat çekti hem de derneğin kurumsal gücünü ve samimi iş birliklerini vurguladı.

“500’ü aşkın üyemiz ve 3 kıtadaki temsilciliklerimizle, Türk şirketlerinin küresel pazarda rekabet gücünü artırıyoruz. Bugün burada atılacak imzalar, sadece ekonomik değil, stratejik bir iş birliğinin başlangıcıdır.” Sözleri ile birlikte

Sanlı, New York’ta 25 Ağustos’ta düzenlenecek Türkiye tanıtım etkinliği ve savunma sanayii iş birliklerinin altını çizerek, “Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hep birlikte taçlandıracağız” dedi.

“Biz Türkiye’nin aydınlık geleceğine inanan ticaret erbaplarıyız” diyen Sanlı, 1987’de temelleri atılan bu değerli kurumun 1991 yılından bu yana Amerikan Ticaret Odası Türkiye temsilciliği misyonunu layıkıyla sürdürdüğünü hatırlatarak; şeffaflık, dürüstlük ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle ilerleyen yapının, ticari değil aynı zamanda insani bir platform haline geldiğini ifade etti.

Başkan Sanlı, konuşmasında savunma sanayiinden turizme, inovasyondan sosyal sorumluluk projelerine kadar birçok alanda Türkiye’nin yükselen bir merkez olacağını vurgularken, üyeler arası sinerjinin “içeride güç, dışarıda fark yaratma”nın anahtarı olduğunu vurguladı.

16 Stratejik İş Birliği Anlaşması

 Türkiye ve ABD Arasındaki Ticaret İçin Yeni Bir Sayfa

Etkinlik kapsamında 16 farklı şirketle stratejik iş birliği protokolleri imzalandı. Bu anlaşmalar sadece birer belge olmanın ötesinde, iki ülke arasında bilgi, sermaye ve inovasyonun karşılıklı akışını sağlayacak köprüler olarak tanımlandı.

Protokoller; enerji, teknoloji, savunma ve eğitim başta olmak üzere pek çok sektörü kapsayarak Türk şirketlerinin Amerikan pazarına daha güçlü adımlarla girmesini hedefliyor.

Barış Elçisi’nden Evrensel Mesajlar

Etkinliğin en dikkat çeken konuşmacılarından biri olan Birleşmiş Milletler Barış Elçisi ve İstanbul Milletvekili Av. Serkan Bayram, küresel düzeyde insan hakları ve özellikle engelli bireylerin hakları konusuna dikkat çekerek; İstanbul’un dünya engelli hakları merkezi olması yönündeki vizyonunu paylaştı.

Aynı zamanda “savaşa hayır, barışa evet” vurgusuyla ticaretin sürdürülebilirliği ve insanlığın ortak değerleri için güçlü bir mesaj verdi.

Diplomaside Tecrübenin Gücü

 Hasan Murat Mercan’ın Stratejik Değerlendirmesi

Eski Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ise küresel ticaretteki belirsizliklerin arttığı bir dönemde TABA-AmCham gibi organizasyonların önemine değindi. “Bu gibi yapılar, belirsizliği bilgiyle ve güçlü ağlarla yönetmenin anahtarıdır” sözleriyle, dış ticaret vizyonunun ancak stratejik ortaklıklarla şekillenebileceğini vurguladı.

Murat Epli,

 “Yalnız Büyümek Değil, Birlikte Güçlenmek Hedefimizdir”

TABA-AmCham Berlin temsilcisi Murat Epli ise yaptığı konuşmada, TABA-AmCham’ın sadece Amerika değil, Türkiye-Afrika, Türkiye-Avrupa eksenlerinde de köprüler kurduğunu dile getirerek, iş birliklerinin bir vizyon projesi olduğunun altını çizdi: “Stratejik öneme sahip bu birliktelikler, geleceğin uluslararası iş modellerini şekillendirecek.”

GÖZE ÇARPAN FİRMA STANTLARI Ve İş Dünyasının Nabzı

Life Park’ın geniş açık hava alanında kurulan firma standları, katılımcıların ilgi odağı oldu. Adeta mini bir iş fuarını andırdı Yenilikçi ürünlerini sergileyen şirketler, Türk-Amerikan ticaretinin dinamiklerini yansıtan bir fuar atmosferi yarattı.  Enerji, yazılım, savunma, sağlık ve gıda sektörlerinden katılan firmalar, ürünlerini ve hizmetlerini tanıtma fırsatı buldu.

Ziyaretçiler, dijitalleşme odaklı çözümler sunan teknoloji firmalarına yoğun ilgi gösterdi. Özellikle savunma sanayi temsilcileri, yeni dönem ortak projeler için yatırımcılarla doğrudan temas kurarken; sürdürülebilir tarım ve sağlıklı gıda temasıyla dikkat çeken markalar da övgü topladı.

Etkinlik kapsamında, daha önce yaptığımız kısa bir sohbette görüşlerini paylaşan Prof. Dr. Semahat Demir, Amerika’daki kariyer yolculuğuna dair şu cümleleriyle dikkat çekmişti:
“Ben bir Türk olarak orada bir nevi elçiyim; başarıyı katkı sağlamakla tanımlarım. Amerika’da olmak, farklılıklardan güç almak ve bilime katkı sunmak demek.”

Öte yandan, TABA-AmCham Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, başarılı iş insanı ve küresel girişimcilik konusunda söz sahibi isimlerden Zuhal Mansfield ise kısa sohbetimizde düşüncelerini net bir şekilde özetlemişti:
“Hayat cesurları sever. Cesur olan her kadın, küresel pazarda kendine yer açar.”

Bugün burada tanık olduğumuz şey sadece bir etkinlik değil, Türkiye’nin geleceğini birlikte inşa eden vizyoner insanların bir araya gelme çabasıydı.

TABA-AmCham bu sürecin sadece parçası değil, motor gücüdür. Başkan Süleyman Ecevit Sanlı başta olmak üzere, tüm emeği geçenlere yürekten teşekkürü hak ediyorlar. Türkiye büyüyor, güçleniyor ve dünyayla konuşuyor.

yilmazparlar@yahoo.com

1 Ağustos 2025 Cuma

GTD-“Ormandayız” Etkinliğiyle Gastronomi, Doğaya Ses Verdi-Yılmaz Parlar

 

Ormanlar Sadece Yeşil Değildir, Geleceğimizdir

Yangınlar sadece ağaçları değil, bir ülkenin hafızasını yakar…

Bugün karşı karşıya olduğumuz en büyük felaketlerden biri, orman yangınları. Oysa ormanlar sadece doğal değil; kültürel, ekonomik ve toplumsal bir mirastır. Onlar, toprağın nemini, havanın temizliğini, tarımın devamlılığını ve insanlığın sağlığını korur. Yangınlarla yok olan her orman, aslında geleceğimizin de külleridir. Bu nedenle bu yangınlar yalnızca çevresel bir mesele değil; aynı zamanda yerel üreticinin umudu, gastronominin hammaddesi ve turizmin doğal alanıdır.

“Ormandayız” Etkinliğiyle Gastronomi, Doğaya Ses Verdi

GTD’nin ormanda düzenlediği anlamlı etkinlikte hem doğa hem kültür konuşuldu

Gastronomi Turizmi Derneği (GTD), 30 Temmuz Çarşamba akşamı İstanbul Life Park Izoletta’da “Ormandayız” temasıyla çok özel bir etkinlik düzenledi. Bu yıl ilk kez açık havada, ormanlık bir alanda gerçekleşen organizasyon, orman yangınlarının etkilericoğrafi işaretli ürünlerin korunmasıgastronomi turizminin geleceği gibi konuları gündeme taşıdı.

Etkinliğe Türkiye Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TYGD) ile Fransa merkezli FIJET Türkiye de destek verdi.

Programa Damga Vuran Başlıklar

Orman yangınlarının coğrafi işaretli ürünler üzerindeki etkisi

Küresel ısınmanın gastronomi turizmine yansımaları

Yerel üreticilerin korunmasının stratejik önemi

Doğaya duyarlı üretim ve sürdürülebilir yaşam anlayışı

Gürkan Boztepe, “Bu İki Değer, Geleceğimizin Anahtarıdır”

GTD ve TYGD Başkanı Gürkan Boztepe, konuşmasında bu etkinliğin, orman yangınlarına karşı toplumsal farkındalık ve sosyal sorumluluk bilinci oluşturmak amacıyla orman içinde gerçekleştirildiğini vurguladı.

“Ormanlarımızı korumak kadar, Anadolu’nun zenginliğini yansıtan coğrafi işaretli ürünlere sahip çıkmak da çok önemli. Bu iki değer, aslında geleceğimizin anahtarıdır,” dedi.

Boztepe ayrıca, gastronomi turizminin yıllardır dünyaya anlatılması için çalıştıklarını belirterek; Nepal’den Dubai’ye, New York’tan Türkiye’ye Türk mutfağını ve değerlerini tanıtmayı sürdüreceklerini dile getirdi.

Kimler Katıldı?

Gecede sanat, siyaset, gastronomi ve kamu dünyasından birçok önemli isim yer aldı. Katılımcılar arasında İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar, sanatçı Tamer Levent, Prof. Dr. Oğuz Özyaral, eski    Ayşe Ayşin Işıkgece, ünlü işletmeci Cüneyt AsanDr. Ender Saraç, FIJET Dünya Başkan Yardımcısı Delal Atamdede, TYGD kurucu üyesi Hüseyin Kurtoğulları, İstanbul Turizm Platformu yöneticileri Harun Tedik ve Enis Malik Kaya dikkat çekti.

Kurtoğulları’ndan Güçlü Mesaj, “Doğayla Barışık Toplum Kurmalıyız”

TYGD Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Kurtoğulları, İstanbul'un %44’lük orman varlığına dikkat çekerek, ormanların korunmasının yalnızca çevresel değil, aynı zamanda tarım ve kültür politikalarının da temel unsurlarından biri olduğunu söyledi:

“Cam, plastik gibi çevre kirliliğine neden olabilecek her şey potansiyel bir felakettir. Seksen altı milyon insanın çevre bilinciyle hareket etmesi gerekiyor.”

Ender Saraç, “Sağlıklı Gastronomi Dünyada Yükseliyor”

Ünlü sağlık uzmanı Dr. Ender Saraç ise konuşmasında gastronominin evrildiği yeni yönlere değindi:

“Artık dünya yalnızca lezzeti değil, sağlığı da arıyor. Türkiye’deki baharatlar, bitki çayları ve doğal ürünlerle sağlıklı gastronomide dünya lideri olabiliriz.”

Standlar Büyük İlgi Gördü

Etkinlikte yenilikçi içeceklerden gurme burgerlere, organik ürünlerden baharatlara kadar birbirinden özel lezzetler katılımcılarla buluştu.

Aı Drınk: Lezzetin Geleceğini Teknolojiyle Tasarlıyor

Etkinliğinin en dikkat çeken standlarından biri olan AI DRINK, ziyaretçilere geleneksel lezzetleri yüksek teknolojiyle harmanlayan içecek deneyimleri sundu. Markanın kurucusu Umut Kaya, iş dünyasındaki başarı hikayesini ve AI DRINK’in benzersiz ürün konseptini katılımcılarla paylaştı.

Türkiye’nin ilk buz üretim tesisi Nur Buz’u devralarak sektörde modernizasyonu başlatan Kaya, ardından Bobajoy gibi global bir markayı Türkiye’ye kazandırdı. Şimdi ise AI DRINK COMPANY ile moleküler lezzet analizi teknolojisini kullanarak sıfır alkol, sıfır şeker ve sıfır kalorili içecekler üretiyor.

Standı gezenler, markanın “Derin Lezzet Analizi” sayesinde klasik içeceklerin yeniden yorumlandığı özel tatları deneme fırsatı buldu. Moleküler Biyologun   bilimsel katkılarıyla geliştirilen ürünler, katılımcılar tarafından büyük beğeni topladı.

Meat Burger, Gurme Lezzetlerin Adresi

Etkinliğin bir diğer öne çıkan standı Meat Burger Gurme Mutfak, Osman Sağdıç’ın öncülüğünde damaklarda iz bırakan burgerleriyle yerini aldı. 2017’de Maslak’ta başlayan lezzet yolculuğunu kısa sürede genişleten marka, Balıkesir’den özenle seçilen %100 dana eti ve özel soslarla hazırlanan menüsüyle dikkat çekti.

Standı ziyaret edenler, Meat Burger’i    tatma şansı yakaladı. Marka, Türkiye ve yurtdışında franchise hedeflerini de etkinlikte paylaştı.

Meltem Evi, Organik Ürünler Ve Baharatlarla Doğal Lezzet

Meltem Evi standı ise organik ürünler ve doğal baharatlarla sağlıklı yaşamı destekleyen bir deneyim sundu. Katılımcılar, geleneksel yöntemlerle üretilen baharat çeşitlerini ve organik gıda ürünlerini inceleme fırsatı buldu.

Etkinlikte öne çıkan stantlardan biri de Dr. Aronia oldu. “Longevity” (uzun ve kaliteli yaşam) temasıyla hazırlanan bu stantta, antioksidan açısından zengin aronya meyvesi tanıtıldı. Yaşlanmayı geciktirici etkisiyle bilinen aronya, doğal üretim, pestisitsiz tarım ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle yetiştiriliyor.
Rainforest Alliance sertifikalı üretimiyle dikkat çeken marka, sağlık ve çevreyi buluşturan örnek bir iş modelini temsil ediyor.

Etkinliğe Destek Veren Kurumlar

Etkinlik aşağıdaki kurum ve markaların katkılarıyla gerçekleşti:

Aİdrink, Antiochia, Crowne Plaza Harbiye, Dr. Aronia, GT Anadolu, İzoletta, Kalbur Et, Kosifler Oto, Karaköy Güllüoğlu, Life Park, Meat Burger, Meltem’in Evi, Sabırtaşı, Tepe Gourmet, TYGD, Qurabiss, The Coffee Factory, Hatay Dayanışma Derneği, Efor Çay, Export, Vegan Derneği

Yeşil Vatanı Korumak, Geleceğimizi Kurtarmaktır

Ormanlar sadece nefes aldırmaz; üretir, besler, öğretir. Onlar bizim kültürel köklerimiz ve ekonomik geleceğimizdir. Yangınlar ise bu yaşam zincirini koparan büyük tehditlerdir. Bugün ormanı, çiftçiyi, ürünü ve turizmi aynı çatı altında düşünebilmek gerekiyor. “Ormandayız” etkinliği bu yönüyle yalnızca bir farkındalık gecesi değil, gelecek kuşaklara bırakılacak bilinçli bir mesajdır.

yilmazparlar@yahoo.com

23 Temmuz 2025 Çarşamba

Ümit Özdağ Türk Milletinin Yüz Akı-Yılmaz Parlar

 

Gerçek Bir Vatansever, Prof. Dr. Ümit Özdağ

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, sadece bir siyasetçi değil; bir vatansever, akademisyen, fikir adamı ve Türk milletinin karanlık oyunlara karşı en güçlü savunucusudur. Bugün yaptığı açıklamalar, geleceğimiz adına bir uyarı değil, haykırıştır.

“Türkiye Tehlikede!”

Prof. Dr. Ümit Özdağ’dan Tarihi Uyarı “Cumhuriyet Tarihimizin En Büyük Tehdidiyle Karşı Karşıyayız”

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, hem siyasi lider kimliği hem de milli güvenlik alanındaki akademik birikimiyle Türkiye’nin içinde bulunduğu tehlikeyi açık ve net bir şekilde ortaya koydu.
“Türkiye tehlikededir. Bu bir siyasal eleştiri değil, bilimsel bir gerçektir.”

 “Erdoğan–Bahçeli–Öcalan Modeli Türkiye’yi Bölüyor”

“Atatürk’ün kurduğu model tasfiye edilmek isteniyor.”

Özdağ, Cumhur İttifakı ile DEM’in kurduğu yeni siyasi düzenin üniter ve milli devlet yapısını ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu ifade etti. Yeni anayasa hazırlıkları ve “Erdoğan-Bahçeli-Öcalan modeli”, Türkiye’yi Lübnan, Irak veya Yugoslavya tipi bir bölünmeye götürecek adımların parçası.

 “Yeni Milli Kimlik Milliyeti Bitiriyor”

“Türkiye Türklerindir” ifadesi neden hedef alınıyor?

Prof. Dr. Özdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye Türklerindir” sloganına yönelik çıkışını da hatırlattı.
“Bu topraklar Türk milletinin vatanıdır. Kimliğimiz pazarlık konusu yapılamaz!”

 “İç Cepheyi Güçlendirmek Derken Neden 3’e Bölüyorsunuz?”

Etnik ve mezhepsel siyasetin Türkiye’ye faturası ağır olur.

Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı için Alevi ve Kürt önerisini değerlendiren Özdağ:
“Bu sistem yürürse yarın bakanlıklar da etnisiteye göre paylaşılır. Milli çıkarları kim savunacak?”

 “Pkk’nın Politik Hesapları, Emperyalizmin Ajandası”

“Siyonizm’in hizmetkârlığı ancak bu kadar açık yapılabilir.”

DEM’li vekil Sezai Temelli’nin “vaat edilmiş topraklar” sözlerini sert biçimde eleştiren Özdağ:
“Bu topraklar bizim vatanımızdır. Siyonist ve emperyalist hayallere geçit yok!”

 “Emekliye Zam Değil Açlık Reçetesi Verildi”

“4 milyon emekli açlığa mahkum edildi.”

Ekonomi politikalarını da topa tutan Özdağ, en düşük emekli maaşı ile halkın yaşam savaşı verdiğini vurguladı.
“Devlet israf içinde yaşarken, emekliler pazarda zeytin sayıyor.”

 “Ormanlar Yanıyor, Devlet Seyrediyor”

“Madencilik lobileri için doğamız kurban ediliyor.”

Zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını “milli felaket” olarak nitelendiren Özdağ:
“Bu yasa ile doğamız, gelecek nesiller adına katlediliyor.”

 “Yargı Milliyetin Değil, Mezhebin Temsilcisi mi Olacak?”

Yeni anayasa ile 66. madde kalkar mı?

Türk kimliğini tarif eden 66. maddenin kaldırılması planlarına dikkat çeken Özdağ:
“Türk milleti yerine Türkiyeli mi yazılacak? Yargı Türk milleti adına karar vermeyecek mi artık?”

 “Ağır Suçlular Devlete Meydan Okuyor”

“Ahmet Minguzzi tüm Türk milletinin evladıdır.”

Zafer Partisi Genel Başkanı, katledilen genç Ahmet Minguzzi davasında organize suç örgütlerinin gücüne dikkat çekti.
“Devlet, bu çeteleri korkutacak cezalarla yüzleşmeye davet edilmelidir.”

 “Chp’ye Açık Çağrı, Bu Oyuna Gelmeyin”

“DEM’in siyasi şantajına alet olmayın.”

Özdağ, Meclis’teki komisyonlar üzerinden Öcalan’a meşruiyet kazandırılmak istendiğini iddia etti.
“CHP, bu sürece destek verirse, Öcalan’a siyasi meşruluk kazandırmış olur. Bu, Atatürk’e ihanettir!”

Türk Milletinin Sesi, En Güçlü Kalesi, Prof. Dr. Ümit Özdağ
Ümit Özdağ, bugün yine tarih yazdı. Gerçekleri açıkça söyledi. Sessiz kalanların değil, doğruları korkusuzca dile getirenlerin yazacağı bir gelecek istiyorsak, bu sesi dinlemeliyiz. Türkiye tehlikede ama bu milleti kurtaracak cesaret ve bilgelik Zafer Partisi ve onun liderinde mevcuttur.
Geleceğe Ümit ile bakın.

yilmazparlar@yahoo.com

2025 Interfresh Eurasia Fuar Açılış-Yılmaz Parlar

    Türkiye’nin İhracat Vizyonuna İzmir’den Güçlü Bir Katkı Tarım ve Gıdanın Kalbi İzmir’de Attı   Türkiye’nin ihracat vizyonuna yön veren T...