Bu satırları yazarken kalbim gururla çarpıyor. Çünkü yalnızca bir ödül değil, Türk dünyasının en yüksek nişanı olan “Vatan İftiharı Madalyonu” bana layık görüldü.
Bu şeref; emeğin, inancın ve tarafsız gazeteciliğin taçlanmış hâlidir. Böyle bir onura, Özbek Kadın Hakları Derneği’nin ve Türk dünyasının kalbinde ulaşmak hayatımın en kıymetli anıdır.
Başkanlığını, 2025 yılı Altın İnsan Ödüllü, Türk dünyasının Tomris Hatun’u olarak bilinen Azade (Ozoda) İslamova’nın yaptığı Özbek Kadın Hakları Derneği (ÖKHD), 4. yılını İstanbul’un göz kamaştırıcı mekânı Beylerbeyi Uçar Garden Bosphorus’ta kutladı.
Bu unutulmaz gecede, derneğe ve topluma üstün katkılar sunan seçkin isimlere, Türk dünyasının en yüce payesi olan “Vatan İftiharı (Vatan Onuru) Madalyonu” takdim edildi. İşte o gecede, bu onurla sahneye davet edilenlerden biri de bendim.
“Seçkin Gazeteci” Anonsuyla Sahneye Davet
Törenin en unutulmaz anlarından birinde ismim şu sözlerle anons edildi:
“Toplumun faaliyetlerini profesyonel bir biçimde aktaran, yüksek düzeyde gazetecilik yetkinliği, uzun yıllara dayanan tecrübesi ve fedakâr çalışmalarıyla halkın güvenini kazanmış seçkin gazetecilerden biridir.
Kitle iletişim alanında yürüttüğü etkin çalışmalarıyla, toplum hayatındaki önemli süreçlerin aktarılmasında kayda değer katkılar sunmakta; toplumsal gelişimlerin kamuoyuna tarafsız bir şekilde ulaştırılmasında mühim rol oynamaktadır. Kendisi, toplumumuzun aktif bir üyesi olarak bu yüksek hizmetleri nedeniyle Türk dünyasının ve toplumumuzun en yüksek nişanı olan “Vatan İftiharı” unvanıyla ödüllendirilmiştir.”
Bu sözler, yalnızca bir takdim değil, mesleğimin en onurlu anıdır.
Özbek Kadın Hakları Derneği Gönüllerin Umut Kalesi
Özbek Kadın Hakları Derneği, Azade (Ozoda) İslamova’nın kararlı liderliğiyle yalnızca bir dernek değil, bir umut hareketidir.
Binlerce kadının hayatına dokunan, onları yeniden ayağa kaldıran bu dernek; Türk dünyasında kadının sesini en gür şekilde duyurmayı başarmıştır.
İslamova’nın vizyonu, sadece kadınlara destek vermek değil, aynı zamanda Türk milletinin birlik ve kardeşlik ruhunu güçlendirmektir.
Onun ilham verici sözleri ve yorulmaz mücadelesi sayesinde, bu dernek bir medeniyet köprüsüne dönüşmüştür.
Vatan İftiharı Madalyonu, Bir Şeref Tacı
Türk dünyasının gözbebeği olan bu madalyon;
Altının ışığıyla göz alan, Motiflerinde Türk’ün kadim ruhunu taşıyan, Özbek ustalarının emeğiyle sanat eserine dönüşen, bir gurur abidesidir.
Bu madalyon yalnızca bir ödül değil, Türk milletine sadakatin, halka adanmış emeğin ve gönül birliğinin sembolüdür.
Onu taşımak, yalnızca benim için değil, mesleğim adına da bir ömürlük şereftir.
Türk Dünyasının Kalbi Özbekistan
Özbekistan’ın yüzyıllara dayanan sanat birikimi ve ince zevki, bu madalyonda hayat bulmuştur. Bu eser, yalnızca bir madalyon değil; Türk’ün gücünün, estetiğinin ve birliğinin simgesidir.
Azade İslamova’nın vizyonuyla Türk dünyasının ortak mirası olarak takdim edilen bu nişan, kuşaktan kuşağa taşınacak bir şeref mirasıdır.
Bu madalyon benim yakamda bir süs değil, Türk milletinin onurudur. Özbek Kadın Hakları Derneği ve onun ilham verici başkanı Azade İslamova’ya bu şerefi bana layık gördükleri için sonsuz teşekkür ediyorum.
Bu ödül, yalnızca bir gazetecinin başarısı değil; Türk dünyasının kardeşliğinin, birliğinin ve umudunun parıldayan bir tacıdır.
Türkiye’nin İhracat Vizyonuna İzmir’den Güçlü Bir Katkı
Tarım ve Gıdanın Kalbi İzmir’de Attı
Türkiye’nin ihracat vizyonuna yön veren Türkiye’nin tarımsal gücünü dünyaya taşıyan ve her yıl sektörüne 200–250 milyon dolar katkı sağlayan Interfresh Eurasia 2025, İzmir’de görkemli bir açılışla, bu yıl altıncı kez kapılarını açtı.
İzmir’in ev sahipliğinde düzenlenen fuar, yalnızca bir ticaret buluşması değil, aynı zamanda tarım ve gıda sektörünün geleceğini şekillendiren uluslararası bir platform olarak öne çıktı.
Katılımcıların yoğun ilgisi, yabancı alım heyetlerinin yüksek sayısı ve fuarın profesyonel organizasyonuyla Interfresh Eurasia, yine beklentileri fazlasıyla karşıladı. Bu tablo, Türkiye’nin ihracat vizyonu açısından fuarın ne kadar kritik bir rol üstlendiğini bir kez daha ortaya koydu.
Kusursuz organizasyon, konaklama ve ulaşım hizmetlerindeki yüksek standart, fuarı adeta bir dünya markası haline getirdi. Katılımcılar yalnızca yeni iş birlikleri kurmakla kalmadı; gala gecesinde hem yorgunluklarını attı hem de unutulmaz bir sosyal buluşmaya imza attı.
Eski Ege Tv spikerlerinden Ayşegül Koç’un Sunuculuğu üstlendiği 18-20 Eylül 2025 tarihleri arasında İzmir Fuar Merkezinde gerçekleşen Interfresh Eurasia 2025 fuarda ki; Açılış konuşmaları birbirinden değerli olarak birikimli mesajlar verdi
Bay FuarMurat Özer
Fuara imzasını atan isim, hiç kuşkusuz AntExpo A.Ş. Genel Müdürü Murat Özer oldu. Katılımcılar arasında “Bay Fuar” olarak anılan Özer, titiz organizasyonuyla yine farkını ortaya koydu.
Murat Özer’den Stratejik Mesajlar
Organizasyonu gerçekleştiren AntExpo A.Ş. Genel Müdürü Murat Özer, yaşanan küresel zorluklara rağmen fuara yoğun katılım sağlandığını belirtti:
“Sektörün zirai don olaylarıyla sarsıldığı, ihracatçıların maliyet baskısı altında olduğu bir dönemdeyiz. Buna rağmen 70’in üzerinde ülkeden, aralarında zincir market temsilcilerinin de bulunduğu 1050 kişilik alım heyetini ağırlıyoruz. Katılım sayımız %10, yabancı alım heyeti sayımız %20 arttı. Amacımız, Türkiye ihracatına daha güçlü katkılar sunmak” dedi.
Özer, fuarın 2026’da da aynı tarihlerde İzmir’de devam edeceğini açıkladı.
Uluslararası Katılımın Güçlü Vurgusu
İzmir’in her zaman bir deniz şehri olarak KKTC’ye benzer özellikleri vardır
İnterfresh Eurasia Fuarı’nın Partner Ülkesi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Interfresh Eurasia Fuarı’nın açılışına gönderdiği video mesajı gönderdi;
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin narenciye ürünleri ve diğer tarım ürünlerinin pazarlanmasını önemsiyorum. Anavatan Türkiye’de çeşitli sektörlerin büyümesinde ve tanıtımında, dünyayla bağlantılarının güçlenmesinde böylesi önemli organizasyonlar, KKTC’nin de bir bakıma tanıtılması ve uluslararası bağlantılar kurması bakımından fevkalade önemli olduğunu sizlerle paylaşırken Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine her zaman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine sahip çıktıkları, KKTC’nin içinde bulunduğu koşullarda bizlerinde dünya pazarlarına açılabilmesi için yaptığınız katkıları önemsediğimi bir kez daha belirtip hepinize yürekten teşekkür etmek istiyorum.
İzmir’in her zaman bir deniz şehri olarak KKTC’ye benzer özellikleri vardır. Dolayısıyla İzmirle bağlantılarımızı artırmak istiyoruz. Gerek Ercan Havalimanı gerekse diğer yollarla İzmirle bağlarımızın artması ticaret, kültür, sanat her türlü faaliyetlerle aramızdaki münabetlerin artması önemli. Ama böylesi önemli bir fuarda KKTC’nin kurum ve kuruluşlarının yer alması fevkalade önemli ve kıymetlidir. KKTC Ekonomi Bakanımız Olgun Amcaoğlu, Kıbrıs Türk Ticaret Odası ve Kıbrıs Türk Sanayi Odası gibi kuruluşlarımızın, bizleri orada farklı sektörlerde temsil eden iş insanlarının çabalarını kutluyorum.”
Rakamlarla Büyük Başarı
Fuara bu yıl 70’in üzerinde ülkeden 1050 kişilik alım heyeti katıldı. Açılışta konuşan İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, Türkiye’nin küresel ticaretten aldığı payın %1,07’ye yükseldiğini, tarım ürünleri ihracatında ise dünya genelinde %1,5’lik paya ulaştığını açıkladı.
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Türkiye’nin yıllık 61 milyon ton yaş meyve sebze üretimi gerçekleştirdiğini ve ihracatının 6 milyar doları aştığını vurguladı. “Yaşanan doğal afetlere ve maliyet artışlarına rağmen Ege Bölgesi olarak ihracat rakamlarımızı koruyoruz” dedi.
Ege’nin Katkısı ve İhracatın Gücü
Uçak konuşmasında şunları ekledi: “Çiftçilerimiz alın teriyle üretiyor, ihracatçımız büyük emeklerle dünya pazarına taşıyor. Böylece ülkemize yılda 6 milyar dolardan fazla döviz kazandırılıyor. Sadece Ege Bölgesi, ürünleri ve modern tesisleriyle 1,3 milyar dolar katkı sağlıyor. Hep birlikte Türk tarımını kalkındırmak için çalışıyoruz.”
Ege Bölgesi’nin 2024 ihracatının 43 milyar doları aştığını vurgulayan Uçak, İzmir’in mermer ve gelinlik fuarları gibi marka olmuş fuarlarına tarım alanında yeni bir yıldız eklediklerini söyledi.
Türkiye’nin Dayanıklı Ekonomisi
Kılıçkaya konuşmasında, küresel krizlere rağmen Türkiye’nin dimdik ayakta olduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı:
Türkiye ekonomisi 20 çeyrektir kesintisiz büyüyor. 2025’in ikinci çeyreğinde büyüme %4,8’e ulaştı. 2024 ihracatı 261,8 milyar dolara yükseldi. 2025’in ilk 8 ayında ihracat, %4,3 artışla 178 milyar dolar oldu.Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2002’de 3,7 milyar dolarken 2024’te 32,6 milyar dolara çıktı.
“Türkiye güvenilir ve sürdürülebilir bir gıda tedarikçisi olarak dünyada öne çıkıyor. Bu sağlam temel, 21. yüzyılın başarı hikâyesini yazmamızı sağlıyor” dedi.
Siyasetten Destek Mesajları
AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, Ege’den çıkan ürünlerin dünya sofralarına yolculuğunu anlattı. Kiraz ihracatının 55 milyon dolara ulaştığını, turşu ihracatının ise 320 milyon dolarla zirvede olduğunu belirtti. Ayrıca tarıma dayalı organize sanayi bölgelerinin Türk tarımını geleceğe taşıyacağını vurguladı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise fuarı, Ege’nin yükselen yıldızı olarak tanımladı: “İzmir, uluslararası ticarette büyük rakamlarla öne çıkan bir şehir. Interfresh Eurasia, gıda ve tarım sektörünün ayakta kalmasına katkı sağlayan çok değerli bir fuar. Bu yıl 70’in üzerinde ülkenin alım heyetiyle geldiğini görmek bizleri gururlandırdı.”
KKTC Ekonomi Bakanı Olgun Amcaoğlu
Partner ülke KKTC’nin Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, “Yüreğimiz Türkiye için çarpıyor” diyerek fuarın iki ülke arasındaki bağları güçlendirdiğini söyledi
Irak Bakanı Maruf’tan Tarihi Mesajlar
Fuarın açılışında en dikkat çeken konuşmayı ise Irak Kürdistan Bölgesi Bakanı Aydın Maruf yaptı. Maruf’un sözleri salonda uzun süre alkış aldı:
“Her şeyden önce, bu anlamlı fuarın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Türkiye Cumhuriyeti bizim için hiçbir zaman sadece bir komşu olmamıştır; adeta vatanımızın bir parçası gibidir. Ticaret, kültür, eğitim ve insani bağlarımız her geçen gün güçleniyor. Türkiye güçlü olduğunda, yalnızca kendi halkı değil; Irak, Ortadoğu ve tüm bölge güçleniyor. Bu fuar, ilişkilerimizin ne denli sağlam olduğunun en büyük göstergesidir. Bugün burada üreticiden ihracatçıya kadar herkes, kardeşlik bağlarımızı daha da pekiştiriyor. Eminim ki Interfresh Eurasia, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda barış ve refah adına da önemli bir kapı açacaktır.”
Maruf’un bu samimi ve stratejik mesajları, fuarın yalnızca ticari değil, diplomatik boyutunu da öne çıkardı.
Fuar Değil, Bir Ekosistem
Interfresh Eurasia 2025, bir fuardan çok daha fazlası olduğunu kanıtladı. Tarım üreticilerinden ihracatçılara, kadın kooperatiflerinden uluslararası alım heyetlerine kadar geniş bir kesimi buluşturan etkinlik, Türkiye’nin tarım ve gıda sektöründe küresel ölçekteki iddiasını güçlendirdi.
Bu yılki başarı, İzmir’in “fuarlar kenti” unvanını daha da pekiştirirken; Interfresh Eurasia’nın gelecekte yalnızca ticaret değil, diplomasi ve kültürel iş birliklerinde de rol üstleneceğinin göstergesi oldu.
Gala ile Sosyal Buluşma
Fuarın iş dünyasına katkıları kadar sosyal yönü de büyük ilgi gördü. Düzenlenen gala gecesinde katılımcılar günün yorgunluğunu attı hem de yeni iş bağlantılarını sosyal atmosferde pekiştirdi.
İzmir’den Dünyaya
Interfresh Eurasia 2025, yalnızca bir fuar değil; Türkiye’nin tarım ve gıda ihracatında vizyonunu ortaya koyan uluslararası bir platform oldu. İzmir’in fuarlar kenti kimliği, bu organizasyonla bir kez daha tescillendi.
İzmir Konak Çankaya'da bulunan, 80 odalı 160 yatak kapasiteli yüzme havuzu spa center fitness centeri olan Konakladığımız 4 yıldızlı İzmir Ontur Otelde, misafirperver, güleryüzlü On büro müdürü Yetkin Başkurt, rezervasyon sorumlusu Tuğba Atıcı ve shift leader Fatma Kahraman tarafından kusursuz turizm hizmetleriyle karşılandık. İzmir’in yalnızca fuar değil, aynı zamanda turizmde de fark yaratan yüzünü görmek, Interfresh Eurasia’nın ne denli çok yönlü bir değer olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Türkiye’nin gıda ve tarım sektöründe güvenilirliğin, inovasyonun ve sürdürülebilirliğin desteklendiği bir organizasyona tanıklık etmek hem umut verici hem de gurur verici.
Feed the Future Ödülleri, sadece bir yarışma değil; gelecek nesillere bırakacağımız mirasın en somut adımlarından biridir.
Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Güvenilir Ürün Platformu tarafından düzenlenen Feed the Future Ödülleri Jüri Bilgilendirme Toplantısı, 15 Eylül 2025 Pazartesi günü Danışma Kurulu Başkanı Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı’nın sahibi olduğu SBS Bilimsel-BEE’O Propolis Fabrikası’nda gerçekleştirildi.
Toplantının moderatörlüğünü Güvenilir Ürün Platformu Başkan Yardımcısı ve Koordinatörü Elif Attepe üstlendi. Hibrit olarak düzenlenen buluşmaya Platform Başkanı Celal Toprak çevrimiçi bağlanarak sürece dair değerlendirmelerde bulundu.
Feed the Future Ödülleri Neden Önemli?
Gıda, tarım ve gastronomi sektörlerinde start-up’ları, inovasyonu ve sürdürülebilirliği desteklemeyi amaçlayan Feed the Future Yarışması, bu yıl 4. kez düzenleniyor.
Bu ödüller, ürün güvenliği konusunda başarılı çalışmalarıyla tüketici sağlığına katkı sağlayan, sürdürülebilir üretim yapan, inovatif fikirleri hayata geçiren kişi, firma ve kuruluşlara veriliyor. Toplam 34 farklı kategoride başvuru kabul ediliyor ve değerlendirme süreci alanında uzman 120 jüri üyesi tarafından yürütülüyor.
Jüri Toplantısında Öne Çıkan Mesajlar
Toplantıda, yarışmaya yapılan başvuruların önemine değinilerek jüri üyelerine büyük bir sorumluluk düştüğü vurgulandı.
Platform Başkanı Celal Toprak, jüri üyelerine seslenerek:
“Sizlerin değerlendirmeleri ile seçilecek bu isimler, kendilerini, ürünlerini ve çalışmalarını tanıtma fırsatı bulacaklar. Üreticilerimize verdiğiniz destek için teşekkür ediyor ve her biriniz adına Balıkesir’de diktiğimiz fidanların sertifikalarını paylaşıyoruz. Güzel bir etkinliğe birlikte imza atacağımız için mutlu ve gururluyuz.” dedi.
Katılım Ücretsiz, Kapılar Herkese Açık
Feed the Future Ödülleri’ne yurtiçindeki gıda ve tarım üreticileri, tedarikçileri, hizmet sağlayıcıları ile tüketiciler bile ürün önerisiyle başvurabiliyor. Üstelik başvuru için herhangi bir ücret talep edilmiyor.
Kazananlar, Feed the Future logosunu bir yıl boyunca ambalaj ve tanıtımlarında kullanma hakkına sahip olacak. Ayrıca ürün ve projeleri Feed the Future Kitapçığı, guvenilirurunplatformu.com.tr ve feedfuture.com.tr üzerinden duyurularak yurt içi ve yurt dışındaki fuarlarda tanıtılacak.
120 Uzmandan Oluşan Dev Jüri
Değerlendirmeler; akademisyenler, STK temsilcileri, basın mensupları, sektör profesyonelleri ve tüketici bakış açısıyla yapılacak. Jüri üyeleri, sürdürülebilirlik, inovasyon, atık yönetimi ve ürünün üstün özellikleri gibi kriterleri dikkate alarak 0-5 puanlama sistemi üzerinden değerlendirme yapacak.
Takvim İşliyor
Başvuruların jüriye gönderimi sonrası, değerlendirilmiş formların 19 Eylül 2025 tarihine kadar yarışma sekreteryasına teslim edilmesi gerekiyor.
Feed the Future Ödülleri, sadece gıda ve tarımda başarıyı değil; tüketici güvenini, çevresel duyarlılığı ve yenilikçi bakış açısını ödüllendiren bir organizasyon. Bu anlamda, hem üreticiye hem tüketiciye büyük fayda sağlayan, ülkemizin gıda güvenliği yolculuğuna değer katan eşsiz bir platform olmayı sürdürüyor.
Bugün burada gördüğümüz şey aslında bir yarışmadan çok daha fazlası. Bu ödüller, geleceğe atılan güçlü bir imza. Gıda ve tarımın güvenilirliğe dayalı sürdürülebilirliği için, her bir üreticinin katkısının ödüllendirilmesi çok kıymetli. Benim için Feed the Future, sadece ödül değil; güvenilir yarınların sembolüdür.
DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği’nden Dünya Çapında Tarihi Adımlar
İş İnsanı Halil Sert’in Vizyoner Liderliğiyle Yeni Bir Dönem Başlıyor
Dünya diplomasisinin kalbinin attığı en önemli kuruluşlardan biri olan DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, Prof. Giinther Meinel başkanlığında insanlığın geleceğini şekillendirecek dev projelere imza atmaya devam ediyor.
Bu büyük vizyonun en güçlü temsilcilerinden biri ise, uluslararası arenada itibarı ve girişimleriyle dikkat çeken, Başkan Yardımcısı İş İnsanı Halil Sert.
Geçtiğimiz günlerde DMW İstanbul Ofisi’nde Halil Sert’i ziyaret ederek yeni projelerini dinleme fırsatı buldum. Söylemeliyim ki, dinlediklerim yalnızca Türkiye için değil, tüm insanlık için umut verici adımlar.
İnsanlık İçin Tarihi Proje, BM Engelliler Merkezi İstanbul’da
DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, yalnızca barışı değil, toplumsal eşitliği de önceliklendiren çalışmalara imza atıyor. Engelli bireylerin topluma tam anlamıyla katılabilmesi için yürütülen kapsamlı çalışmaların sonucunda, İstanbul Boğazı’nda Birleşmiş Milletler Engelliler Merkezi kurulması kararlaştırıldı.
Bu tarihi adım, Senatör Serkan Bayram’ın öncülüğünde ve DMW’nin güçlü desteğiyle hayata geçiriliyor. Merkez, BM Kadın ve BM Çocuk kuruluşlarının yanında yer alacak ve İstanbul’u engelli bireyler için küresel bir diplomasi merkezi haline getirecek.
Bu dev vizyon, hiç kuşkusuz Halil Sert gibi duyarlı, vizyoner ve çalışkan liderlerin katkısıyla somutlaşıyor.
Londra’da Barış Kongresi, DMW’nin Gücü Dünyaya İlham Oldu
14 Şubat 2025’te Londra’da düzenlenen Barış Kongresi, uluslararası diplomaside bir dönüm noktası oldu. DMW’nin girişimiyle hayata geçirilen kongreye, dünyanın dört bir yanından siyasetçiler, akademisyenler, diplomatlar ve barış aktivistleri katıldı.
Konferansta, Başkan Yardımcısı Halil Sert’in vizyoner katkıları öne çıktı. Silahsızlanma, barışın güçlendirilmesi, çatışmaların önlenmesi ve uluslararası kurumların etkinliği konularında yaptığı değerlendirmeler, katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü.
İngiliz hükümetinin tam destek verdiği kongre, sadece Avrupa için değil, tüm dünya için yeni bir barış manifestosu olarak tarihe geçti.
Halil Sert, Diplomasinin ve İnsanlığın Yükselen Sesi
Görüşmemde Halil Sert’in yalnızca bir iş insanı değil, aynı zamanda küresel vizyona sahip bir barış elçisi olduğunu bir kez daha gördüm. Onun stratejik bakış açısı, diplomasiye kattığı yenilikçi çözümler ve insan odaklı yaklaşımı, DMW’nin uluslararası alanda gücünü artırıyor.
Bugün İstanbul’dan Londra’ya, Kıbrıs’tan New York’a uzanan bu büyük diplomatik ağ, Halil Sert gibi liderlerin özverili çalışmalarıyla dünyaya ilham veriyor.
Bir gazeteci olarak söylemek zorundayım;
DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, dünya barışı ve insanlık onuru için bugün tarihe altın harflerle yazılacak bir mücadele veriyor. Ve bu mücadelenin ön saflarında yer alan Başkan Yardımcısı İş İnsanı Halil Sert, hem ülkemiz hem de dünya için gurur kaynağıdır.
İstanbul’u küresel diplomasi merkezi haline getirme hedefi, Londra’da barış için yükseltilen güçlü çağrı ve engelli bireyler için açılan yeni bir kapı...
Tüm bunlar, vizyoner liderlerin dünyayı nasıl değiştirebileceğinin en güzel kanıtıdır.